Bhagavat Gita,Bölüm 18

TERK İLE ÖZGÜRLEŞME YOGASI




Arcuna:



1. Ey yüce olan, ben terk gerçeğinin ve ayrıca fiilden el etek çekme gerçeğinin özünü ayrı ayrı bilmeyi arzuluyorum.



Krişna:



2. Hikmet sahipleri Sannya'yı, arzu duyulan fiillerin terki olarak anlarlar; bilgeler ise Tyaga'nın tüm fiillerin meyvelerinden el etek çekme olarak açıklarlar.



3. Bazı filozoflar kötülük kaynağı olduğundan tüm fiillerden el etek çekilmesi gerektiğini açıklarlarken, bazıları ise takdime (hediye), kurban ve çileden vazgeçilmemesi gerektiğini açıklarlar.



4. Bu fiilden el etek çekme konusundaki nihai gerçeği ya da sonucu Ben'den dinle, ey Bharata'ların en iyisi; doğrusu fiilden el etek çekmenin üç çeşit olduğu açıklanmıştır.



5. Kurban, hediye ve çile fiillerinden el etek çekilmemeli, tersine (bu fiiller) yapılmalıdır; kurban, hediye ve çile bilgelerin arılaştırıcısıdır.



6. Ama bu fiilleri bile yaparken bağımlılık ve (yapılan fiile karşılık) ödüller için duyulan arzu bir kenara bırakılmalıdır, ey Arcuna! Benim kesin ve en iyi kanaatim budur.



7. Doğrusu, zorunlu fiillerin terki uygun değildir; yanılgıdan ötürü bunlardan el etek çekmenin Tamasik olduğu açıklanır.



8. (Acı verici olduğundan) bedensel sıkıntı verir korkusuyla fiilden el etek çeken kişi, böyle bir Rajasik terki yapmaktan dolayı terkin sağladığı hakedişleri elde etmez.



9. Ey Arcuna, zorunlu fiili, sadece yapılması gerektiği için yapar, bağımlılıktan ve ayrıca (yaptığın fiile karşılık) ödüller için duyduğun arzudan el etek çekersen, bu terke Sattvik olarak bakılır.



10. Terki yapan kişi, arılık, zeka ile kaplanmış olarak ve şüphelerini parçalara ayırarak, ne hoşa gitmeyen işten nefret eder ne de hoşa giden işe bağımlılık duyar.



11. Doğrusu, bedenlenmiş varlık için fiilden tamamen el etek çekmek mümkün değildir; ama fiillerin ödüllerinden vazgeçen kişi, doğrusu terki yapan kişi olarak adlandırılır.



12. El etek çekmeyenlerin üç katlı olan fiillerinin meyvesi -kötü, iyi ve karışık olarak- ölümden sonra gerçekleşir ama ele etek çekenlerinkiyse asla gerçekleşmez.



13. Ey koca kollu Arcuna, tüm fiillerin üstesinden gelmek için Sankya Sisteminde açıklanan beş nedeni Benden öğren!



14. Beden, yapan, farklı duyular, farklı çeşitteki fonksiyonlar ve ayrıca beşinci olarak hükmeden İlah,



15. Kişi; bedeni, sözü ve aklı ile hangi fiilde bulunursa bulunsun, doğru olsa da olmasa da, bu beşi bunun (bu fiilin) sebebidir.



16. Şimdi, durum bu olunca, eğitimsiz anlayışın tesiri altında olan, ayrı olan Özben'ine fail olarak bakan kişinin, sapıtmış zihninden ötürü görmediği söylenir.



17. Egoistik zandan her zaman kurtulmuş olan, zihni (iyi ve kötü ile) lekelenmemiş olan kişi, bu kişileri kılıçtan geçirse bile, o kişi kılıçtan geçirmez ve (fiille) bağlanmaz.



18. Bilgi, bilinebilen ve bilen, fiilin üç katlı dürtüsünü oluşturur; organ, fiil ve fail de fiilin üç katlı temelini oluşturur.



19. Bilgi, fiil ve failin, Guna'lar biliminde (Sankhya Sisteminde), Guna'ların farkına göre, sadece üç çeşidi olduğu açıklanmıştı. Layıkıyla bunları dinle.



20. Yok edilmez tek Gerçeklik'i, tüm ayrı varlıklarda ayrı ayrı olarak değil de, tüm varlıklarda gören kişinin bilgisinin Sattvik olduğunu bil.



21. Ama, tüm varlıklarda biri diğerinden farklı olan, farklı türdeki çeşitli varoluşlar gören kişinin bilgisinin Rajasik olduğunu bil.



22. Ama, tek bir tepkiye sanki herşeymiş gibi sebepsiz yere, Gerçek'le dayanağı olmadan, abes olarak yapışan (bilginin) de Tamasik olduğu açıklanır.



23. Hiç bir ödül için bir arzu duymayan bir kişi tarafından sevgi ve nefret duyulmadan yapılan, (Kutsal kitaplarda) emredilmiş, bağımlılıktan kurtulmuş olan fiilin Sattvik olduğu açıklanmıştır.



24. Ama bir arzunun tatmin edilmesi ve bir kazanç sağlanması özlemiyle egoizmle veya çok fazla çaba ile yapılan fiilin Rajasik olduğu açıklanmıştır.



25. Yanılgıdan dolayı yüklenilen, kayıptan, yaralanmadan ya da (kişinin) yeteneklerinden yana olabilecek sonuçları göz önünde bulundurulmayan fiilin Tamasik olduğu açıklanmıştır.



26. Bağımlılıktan kurtulmuş olan, egoist olmayan, iradeli ve gayretli olan, başarı ve başarısızlıktan etkilenmeyen kişinin Sattvik olduğu söylenir.



27. Tutkulu, fiillerin meyvelerini elde etmeyi arzulayan, zalim, aç gözlü, arı olmayan, neşe ve üzüntüden etkilenen failin Rajasik olduğu söylenir.



28. Tutarlı olmayan, kederli, yola getirilmez, hilekar, kötü niyetli, kaba, tembel ve yılgın olan failin Tamasik olduğu söylenir.



29. Ey Arcuna, tam ve kesin olarak açıkladığım, zihin ve şaşmaz değişmezliğin Guna'lara göre üç katlı bölümünü dinle.



30. Çalışmanın ve terkin yolunu bilen, neyin yapılması ve neyin yapılmaması gerektiğini, korku ve korkusuzluğu, zincire vurulmayı ve bağımsızlığı bilen zihin Sattvik'tir, ey Arcuna!



31. Dharma ve Adharma'yı ve ayrıca neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiğini hatalı olarak anlayan zihin Rajasik'tir, ey Arcuna!



32. Karanlıkla sarmalanmış, Adharma'ya Dharma diye bakan ve herşeyi yanlış anlayan zihne Tamasik denir, ey Arcuna!



33. Yoga yoluyla, aklın, yaşam-gücünün ve duyuların işlevlerinin dizginlendiği; kararlı şaşmaz değişmezlik Sattvik'tir, ey Arcuna.



34. Ama, ey Arcuna, bağımlılıktan ve ödüle duyduğu arzudan dolayı, zevklerin tadını çıkarmak ve servet sahibi olmak adına Dharma'ya sıkıca yapışan şaşmaz değişmezlik Rajasik'tir.



35. Uykudan, korkudan, kederden, ümitsizlikten ve ayrıca kibirden el etek çekmeyen aptal adamın şaşmaz değişmezliği ise Tamasik'tir, ey Arcuna!



36. Ey Arcuna, şimdi de, uygulama yapılmasıyla haz veren ve elbette acıların sonunu getiren üç katlı zevki duy Benden.



37. Başlangıçta zehir gibi olan, ama sonunda nektar gibi olan, İçsel-farkındalıktan ötürü kişinin aklının arılaşmasıyla ortaya çıkan zevkin Sattvik olduğu açıklanmıştır.



38. Duyu organlarının (duyu) nesneleriyle olan irtibatından ortaya çıkan, önce nektar gibi gelen ama sonunda zehir gibi olan zevkin ise Rajasik olduğu açıklanmıştır.



39. Başlangıçta ve sonda benliği aldatan, uykudan, tembellikten ve pervasızlıktan doğan zevkin ise Tamasik olduğu açıklanmıştır.



40. Ne dünyada ne de cennette tanrılar arasında, Doğa'dan doğan değerlerden özgürleşmiş bir varlık vardır.



41. Brahmana'lar, Kşatriya'lar ve Vaişya'lar ve ayrıca Sudra'lar arasındaki görevler (bu kastlarda bulunan kişilerin) kendi doğalarına uygun bir şekilde dağıtılmıştır, ey Arcuna!



42. Sukunet, kendine hakimiyet, çile, arılık (saflık), affetme ve ayrıca dürüstlük, bilgi, farkındalık ve Tanrı'ya olan inanç kendi doğalarına göre doğan Brahmana'ların görevleridir.



43. Yiğitlik, ihtişam, dayanıklılık, el mahareti ve ayrıca savaştan kaçmamak, eli açıklık ve azamet de kendi doğalarına göre doğan Kşatriya'ların görevleridir.



44. Tarım, sığır davarlığı ve ticaret kendi doğalarına göre doğan Vaişya'ların görevidir; ve hizmeti içeren fiiller de kendi doğalarına göre doğan Sudra'ların görevidir.



45. Kendi görevine kendisini adayan kişi mükemmeliyete ulaşır. Kişinin kendi göreviyle meşgul olurken nasıl mükemmeliyete eriştiğini dinle şimdi.



46. Tüm varlıkları geliştiren ve herşeyi kaplayan O'na, kendi göreviyle sevgi ve saygıda bulunan kişi mükemmeliyete erişir.



47. Hakedişten yoksun olsa da kişinin kendi görevini yapması, başkasının görevini iyi bir şekilde yapmasından daha iyidir. Kendi doğası gereği emredilen görevi yapan kişi günaha girmez.



48. Ey Arcuna, kişi kendisinin doğmuş olduğu görevden, görev hatalı olsa bile, el etek çekmemelidir; çünkü ateş nasıl dumanla çevrelenirse, girişilen işler de kötülükle çevrelenmiştir.



49. Zihni her yerde bağımsız kalan, kendi benliğini itaat altına almış, arzulardan yakasını kurtarmış kişi, terk yoluyla fiilden özgürleşmenin yüce durumuna ulaşır.



50. Ey Arcuna, mükemmeliyete ulaşan kişinin, bilginin yüce durumu olan Brahman'a nasıl eriştiğini kısaca Ben'den öğren.



51. Arı bir zihin ihsan edilmiş olan, kendini metanetle kontrol altına almış, sesten ve diğer nesnelerinden vazgeçmiş ve kin ve cazibenin her ikisinden de ele etek çekmiş,



52. Yalnız yaşayan, az yiyen, söz, beden ve aklını itaat altına almış, her an konsantrasyon ve meditasyonla meşgul olan, serinkanlılığa sığınan,



53. Egoizmden, güçten, kibirden, öfkeden, arzudan ve açgözlülükten el etek çekmiş, "benim" zannından kurtulmuş olan, huzurlu olan kişi Brahman haline gelmeye uygundur.



54. Brahman haline gelerek, Özben'de sakin kalan kişi ne kederlenir ne de (bir şeyi) arzular; tüm varlıklara karşı aynı olarak, Bana yüce adanmaya ulaşır.



55. Adanma yoluyla, kişi Benim gerçekten ne ve kim olduğumu bilir; ve Beni gerçekten bilerek, Yüce olanın derhal içine girer.



56. Her zaman tüm fiillerini yapan, Bana sığınan kişi Lütfumla ebedi, yok edilmez duruma ya da meskene ulaşır.



57. Zihnen tüm fiillerini Ben'de terk ederek, Beni en yüce hedefin yaparak, ayrım Yogasına başvurarak, her zaman aklını Bana odakla.



58. Aklını Bana odaklayarak, Lütfumla tüm engellerin üstesinden geleceksin; ama egoizmden dolayı Beni duymazsan, yok olup gideceksin.



59. Egoizmle dolu olarak, "Savaşmayacağım" dersen, bu manasızdır, sen çözüleceksin; Doğa seni mecbur edecektir.



60. Ey Arcuna, kendi doğandan doğan Karma'na zincirlenmiş olduğundan, yanılgından ötürü yapmamayı dilesen bile, çaresiz bunu yapacaksın!



61. Rab, Kendi aldatıcı gücü vasıtasıyla, sanki bir makineye konmuş gibi dairesel dönüşler yapmalarına neden olduğu tüm varlıkların kalplerinde oturur, ey Arcuna!



62. Tüm varlığınla sığınmak için O'na git, ey Arcuna! Lütfuyla, yüce huzura ve ebedi meskene ulaşacaksın.



63. Böylece, gizin kendisinden bile daha gizli olan bilgelik sana Tarafımdan açıklanmıştır; bunu tam olarak derinlemesine düşündükten sonra, nasıl istersen öyle hareket et.



64. Herşeyden daha gizli olan, Benim yüce sözümü tekrar duy; seni çok sevdiğim için, sana neyin iyi olduğunu anlatacağım.



65. Aklını Bana odakla, Bana adan, Bana kurbanda bulun, Benim önümde eğil. Bana geleceksin; Sana (bunun için) gerçekten söz veriyorum, (çünkü) ben seni severim.



66. Tüm görevlerinden el etek çekip, sadece Bana sığın; üzülme, seni tüm günahlarından özgürleştireceğim.



67. Bu (bilgiyi), çile (uygulaması) yapmayan, adanmayan, ya da karşılık olarak hizmette bulunmayan, ya da dinlemek istemeyen, ve de Bana yersiz itirazlarda bulunan kişilere asla söylemeyeceksin.



68. Bana duyduğu yüce bir adanmayla (dolu olarak) adanmışlarıma bu yüce sırrı öğreten kişi şüphesiz Bana gelecektir.



69. Ne insanlar arasında Benim için daha hoş bir hizmette bulunan kişi vardır, ne de bu dünyada Benim için ondan daha değerli biri olacaktır.



70. Ve kim bizim bu kutsal diyaloğumuzu çalışırsa, o kişi, bilgelik-kurbanı yoluyla Bana sevgi ve saygıda bulunuyordur; Benim kanaatim budur.



71. Ayrıca, inanç dolu ve kötülüklerden kurtulmuş olarak, kim bunu duyarsa, o da özgürleşerek, erdemli işlerde bulunanların mutlu dünyalarına erişecektir.



72. Ey Arcuna, bunu (bu öğretimi) tek noktaya odaklı bir akılla dinledin mi? Ey Dhanancaya, cehalet (-ten doğan) yanılgın tamamen yok oldu mu?



Arcuna:



73. Lütfunla hafızamı (bilgimi) tazeleyince, yanılgım yok oldu, ey Krişna! Ben artık kararlıyım, şüphelerim yok oldu. Senin sözüne göre hareket edeceğim.



Sancaya:



74. Böylece, Krişna ve yüksek-ruhlu Arcuna arasındaki tüyleri diken diken eden, bu harika diyaloğu dinledim.



75. Vyasa'nın lütfuyla, bu yüce ve çok gizli Yoga'yı, direkt olarak Yoga'nın Rabbi olan Krişna'nın Kendisinin açıklamasından dinledim.



76. Ey Kral, Krişna ve Arcuna arasında geçen bu harika ve kutsal diyaloğu hatırladıkça, tekrar tekrar seviniyorum.



77. Ve ayrıca, Hari'nin bu en muhteşem biçimini tekrar ve tekrar hatırladıkça, şaşkınlığım artıyor, ey Kral! Ve ben tekrar tekrar seviniyorum!



78. Nerede Yoga'nın Rabbi Krişna varsa, nerede okçu Arcuna varsa, orada refah, mutluluk, zafer ve takip edilen karalı bir yol vardır; benim kanaatim budur.


Kaynak: http://www.angelfire.com/indie/yogamerkezi/ceviriler/bgita/bgita.htm




Bhagavat Gita,Bölüm 17


Arcuna:
1. Metinlerin kurallarını kenara koyup, inançla kurbanda bulunanların durumu ne olacak, ey Krişna? Bu (durum) Sattva mı, Rajas mı yoksa Tamas mıdır?
Krişna:
2. Bedenlenmişlerin doğalarına göre kendilerine miras kalan inancı üç katlıdır; Satvik (saf), Rajasik (tutkulu) ve Tamasik (karanlık). Bunları Ben'den duy.
3. Her birinin inancı kendi doğasına göredir, ey Arcuna! Kişi kendi inancından meydana gelir, kişinin inancı nasılsa, kendisi de öyledir.
4. Satvik ya da saf olan kişiler tanrılara sevgi ve saygıda bulunurlar; Rajasik ya da tutkulu olanlar Yaksha ve Rakshasa'lara sevgi ve saygıda bulunurlar; diğerleri de (Tamasik ve yanılgı içinde olanlar) hayaletlere ve doğa ruhlarına ev sahipliği yapanlara sevgi ve saygıda bulunurlar.
5. (Kutsal) metinlerde emredilmeyen korkunç çileler uygulayan, ikiyüzlülük ve egoizm müptelası olan, şehvet ve bağımlılık gücüyle tahrik edilen,
6. Duygusuz, bedende ve ayrıca Ben'de bulunan tüm elementlere eziyet eden, bedende bulunan (sadece beden bilincine sahip) kişilerin şeytani niyetli olduklarını bil.
7. Her birine (her bir gruba) hoş gelen besinler de, kurban da, çile de ve sadaka da üç katlıdır. Bunlar arasındaki farkı dinle.
8. Yaşamı, arılığı, gücü, sağlığı, sevinci ve neşeyi arttıran, yağlı ve hoş kokulu, özlü ve tatlı besinler Satvik kişilere hoş gelir.
9. Acı, ekşi, tuzlu, çok sıcak, kuru, keskin kokulu ve yakıcı olan besinler Rajasikler tarafından sevilir ve acı, keder ve hastalık üretirler.
10. Bayat, tatsız, çürük, bozuk ve saf olmayan süprüntüler de Tamasiklerin sevdiği besinlerdir.
11. (Kutsal) metinlerde emredildiği gibi herhangi bir ödül arzulamadan, yapılmasının bir görev olduğuna dair sıkı bir inançla sunulan kurban Satviktir (saftır).
12. Ey Arcuna, bir ödül bekleyerek ve gereksiz gösterişle yapılan kurbanın Rajasik Yajna olduğunu bil.
13. (Kutsal) metinlerdeki kuralların aksine yapılan, hiç bir besinin dağıtılmadığı, Mantra ve takdimelerin bulunmadığı, ve inancın olmadığı kurbanın Tamasik olduğunu söylerler.
14. Tanrılara, ikinci-kez-doğanlara, öğretmenlere ve bilgelere saygı ve sevgide bulunmak, arılık (saflık), dürüstlük, namusluluk ve zarar vermeme - bunlar bedenin çileleri olarak adlandırılır.
15. Herhangi bir heyecana yol açmayan ve doğru, hoş ve faydalı olan konuşma (ve) Vedaların çalışılması da konuşma çilesi olarak adlandırılır.
16. Aklın sakinliği, iyi kalplilik, doğanın arılığı (saflığı), kendine hakim olma - bunlara da zihinsel (mental) çile denir.
17. Bu üç katlı çilenin şaşmaz değişmez bir şekilde azami inançla uygulanarak hiç bir ödülün arzulanmamasına, Satvik derler.
18. İyi bir nam, saygınlık ve saygı ve sevgi kazanma amacıyla ikiyüzlülükle uygulanan çilenin burada Rajasik, geçici ve hercai olduğu söylenir.
19. Aptalca nosyonlardan dolayı kişisel-eziyetle uygulanan, ya da bir başkasını yok etme amacı güden çilenin Tamasik olduğu açıklanmıştır.
20. Herhangi bir karşılık beklenmeksizin, uygun yerde ve zamanda değecek bir kişiye vermenin bir görev olduğunu bilerek verilen hediye (takdime ve sadaka), Satvik olarak alınır.
21. Ve, karşılığında bir şey alma veya bir ödüllendirilme beklentisiyle yapılan ya da gönülsüzce verilen bu hediyenin Rajasik olduğu söylenir.
22. Yanlış yer ve zamanda değersiz kişilere verilen, saygı duyulmadan ya da suçlayarak verilen hediyenin de Tamasik olduğu açıklanmıştır.
23. "Om Tat Sat": bu Brahman'ın üçlü işareti olduğu açıklanmıştır. Bununla (bu kelimelerle) geçmişte Brahmana'lar, Vedalar ve kurbanlar yaratılmıştır.
24. Bu yüzden, (kutsal) metinlerde emredilen hediye, kurban ve çile fiilleri Brahman öğrencileri tarafından "Om"un telafuz edilmesiyle başlatılmaktadır.
25. Meyveleri amaçlamadan "Tat"ın telafuzu, özgürleşmeyi arayanların yaptıkları kurban ve çile ve çeşitli hediye fiilleridir.
26. "Sat" kelimesi gerçeklik anlamında ve iyilik anlamında kullanılır; ve ayrıca, ey Arcuna, bu (kelime) hayırlı fiiller anlamında da kullanılır!
27. Kurbanda, çilede ve hediyede şaşmaz değişmezliğe de ayrıca "Sat" denir ve bunlarla bağlantısı olan (ya da Yüce olanın adına yapılan) fiillere de "Sat" denir.
28. Ne kurban edilirse edilsin, ne verilirse verilsin, ne yapılırsa yapılsın, ve hangi çile uygulanırsa uygulansın, inançsızca yapılırsa buna Asat denir, ey Arcuna! Bu hem burada hem de buradan sonra (ölümden sonra) hiç bir şeydir (yapana hiç bir fayda sağlamaz).

Bhagavat Gita,Bölüm 16

İLAHİ VE ŞEYTANİ ARASINDAKİ FARKIN YOGASI

Krişna:

1. Korkusuzluk, kalbin saflığı, Yoga ve bilgide kararlılık, sadaka verme, duyuların kontrolü, kurban, (kutsal) metinlerin incelenmesi, çile ve dürüstlük,

2. Zarar vermeme, doğruluk, öfkenin olmaması, terk, huzurlu olma, hilerkar olmama, varlıklara karşı şefkatli olma, açgözlü olmama, nazik olma, alçak gönüllü olma, kararsız olmama,

3. Gayret, affetme, sabır, arılık, nefret duymama, gururlu olmama - bunlar ilahi durumda doğmuş olanlara ait özelliklerdir, ey Arcuna!

4. İkiyüzlülük, kibir, kendini aldatma, kabalık ve ayrıca öfke ve cehalet ise şeytani durumda doğanlara ait özelliklerdir, ey Arcuna!

5. İlahi doğa özgürlüğe kavuştururken, şeytani doğa insanı zincirlere bağlar. Ey Arcuna, kederlenme, çünkü sen ilahi özelliklerle doğdun!

6. Bu dünyada iki tür insan vardır- ilahi ve şeytani; ilahi uzun uzadıya anlatıldı; ey Arcuna şimdi Ben'den şeytani olanı dinle!

7. Şeytani olanlar ne yapacaklarını ve neden kaçınmaları gerektiğini bilmezler; ne arılık, ne doğru davranış, ne de doğruluk onlarda bulunmaz.

8. Onlar, "Bu evren; doğru, (ahlaki) bir temel ve bir Tanrı olmaksızın, sadece karşılıklı birleşmeyle (cinsel birleşmeyle) meydana gelmiştir, (bu meydana geliş) sebebi şehvettir; başka ne olabilir ki?" derler.

9. Bu görüşe tutunan, dar zekalı ve ruhsal zekası kıt bu harap olmuş ruhlar, yok etmek için dünyanın karşısına çıkarlar.

10. Tatmin edilemez arzularla, ikiyüzlülük, gurur ve kibirle dolu olarak, yanılgıdan ötürü kötü fikirler besleyerek, saf olmayan niyetlerle çalışırlar.

11. Kendilerini sadece ölümle biten ölçüsüz endişelere teslim ederek, şehvetin verdiği hazzı en yüksek hedefleri yaparak ve bunun ötesinde bir şey olmadığından emin olarak,

12. Ümidin yüzlerce zincirine bağlanmış, şehvet ve öfkeye teslim olan bu kişiler duyusal zevk için kanunsuz yollarla servet biriktirmek için çabalarlar.

13. "Bugün bunu kazandım; bu arzuyu elde edeceğim; bu benim ve bu zenginlik de gelecekte benim olacak"

14. "Bu düşmanı kılıçtan geçirdim ve diğerlerini de kılıçtan geçireceğim. Ben efendiyim; ben zevkini çıkarıyorum; ben mükemmelim, güçlüyüm, mutluyum."

15. "Ben zenginim ve soylu bir ailede doğdum. Kim bana denk olabilir ki? Ben kurban veririm. Ben bağışta bulunurum. Ben sevindireceğim." - böylece, cehaletle yanılgıya düşmüş,

16. Hayallerle şaşırtılmış, yanılgı tuzağına düşmüş, şehvetin verdiği hazların müptelası olmuş bu kişiler iğrenç bir cehenneme düşerler.

17. Kendini aldatarak, inatçı olarak, zenginlikten doğan gurur ve sarhoşlukla dolu olarak, gereksiz gösteriş yoluyla (kutsal) metinlerde geçen kuralların tersine, adet yerini bulsun diye kurbanlar yaparlar.

18. Egoizme, güce, kibirliliğe, şehvete ve öfkeye teslim olan bu kişiler, kendi bedenlerinde ve diğerlerinin bedenlerinde bulunan Ben'den nefret ederler.

19. Bu düyadaki tüm insanların en kötüleri olan, bu zalim, içi nefretle dolu olarak kötülük yapanların hepsini, Ben daima sadece ifritlerin rahimlerine savururum.

20. Şeytani rahimlere giren, her bir doğumla daha da yanılgı içine düşüp Bana ulaşamayan bu kişiler bulundukları koşulların daha da altına düşerler, ey Arcuna!

21. Benliği yok eden bu cehennemin kapısı üç adettir - şehvet, öfke ve aç gözlülük- bu yüzden, kişi bu üçünden de vazgeçmelidir.

22. Ey Arcuna, karanlığın bu üç kapısından kurtulmuş olan kişiler, kendileri için iyi olanı uygulayıp, böylece Yüce hedefe giderler!

23. (Kutsal) metinlerdeki kuralları reddederek, arzunun güdüsüne göre hareket eden kişi, ne mükemmeliyete, ne mutluluğa, ne de yüce hedefe ulaşır.

24. Bu yüzden, ne yapılması ve yapılmaması gerektiğini karar vermede bırak (kutsal) metinler söz sahibi olsun. Bu dünyada, (kutsal) metinlerde yazan kuralların ne söylediğini bilerek, hareket etmelisin.


Bhagavat Gita,Bölüm 15

YÜCE RUH YOGASI
Krişna:
1. Onlar (bilgeler), kökleri yukarıda ve dalları aşağıda olan, yaprakları ilahilerden oluşan yok edilmez Peepul* ağacından bahsederler. Bu ağacı bilenler Vedaları bilenlerdir.
2. Guna'larla beslenen dalları, aşağı ve yukarı yayılmıştır; duyuların algıladığı nesneler bu ağacın tomurcuklarıdır; ve fiilden doğan kökleri insanlar dünyasının aşağısına uzanır.
3. Ne biçimi, sonu ve başlangıcı ne de kuruluşu ve bulunduğu yer burada algılanamaz; bu sıkıca kök salmış peepul ağacı, bağımlı olmamanın güçlü baltasıyla dibinden kesilmeli,
4. Sonra, gidildiğinde kimsenin bir daha geri dönmediği hedef araştırılmalıdır. Kadim faaliyeti veya enerjiyi başlatan (akıtan) bu İlksel Purusha**'ya sığınmak için çaba sarfedilmelidir.
5. Gurur ve yanılgıdan kurtulup, bağımlılığa karşı zafer kazanarak, her zaman Özben'de olarak, arzularından tamamen vazgeçen, zevk ve acı olarak bilinen zıt kutuplardan kurtularak, yanılgı içinde olmayan (kişi) ebedi hedefe ulaşır.
6. Orada ne güneş parlar, ne ay, ne de ateş; oraya gidenler geri dönmezler; (işte) orası Benim yüce meskenimdir.
7. Yaşam dünyasında, Benim ebedi bir kısmım, yaşayan bir ruh haline gelerek, Doğa'da bulunarak, duyuları (beş duyuyu) ve altıncı olarak aklı (kendi) içine çeker.
8. Rab bir bedene sahip olduğunda ve onu terk ettiğinde, rüzgarın (çiçeklerden, vb'den çıkan) kokuları beraberinde götürmesi gibi, O bunları (duyuları ve aklı) alır ve (onlarla birlikte) gider.
9. Kulak, göz, dokunma, tat alma ve koklamayla birlikte akla nezaret ederek, duyu nesnelerinin tadını çıkarır.
10. Yanılgı içinde olan (kişi) O'nu giderken, kalırken ve (duyu nesnelerinin) tadını çıkarırken görmez; sadece bilgi gözüne sahip olanlar O'nu seyrederler.
11. (Mükemmeliyet için) çabalayan Yogiler Özben'de bulunan O'nu görürler; ama saf ve zeki olmayanlar, çabaladıkları halde, O'nu görmezler.
12. Güneşte ikamet eden ve tüm dünyayı aydınlatan bu ışığın, (ve ayrıca) aydaki ve ateşteki ışığın, Benim (ışığım) olduğunu bil.
13. Yeryüzüne nüfuz ederek, Enerjimle tüm varlıkları desteklerim; ve ayın özü (soma) haline gelerek de tüm bitkileri beslerim.
14. Vaisvanara ateşi haline gelerek tüm yaşayan varlıkların bedeninde bulunurum ve Prana ve Apana ile ilişki kurarak dört katlı besini sindiririm.
15. Ve, Ben herşeyin kalbinde otururum; hafıza ve bilgi de, ve bunların yokluğu da bendendir. Doğrusu, Ben tüm Vedalarda bilinmesi gerekenim; Ben Vedanta'nın yazarıyım ve Ben Vedaları bilenim.
16. Bu dünyada yok edilebilen ve yok edilemeyen iki Purusha vardır. Tüm varlıklar yok edilebilir, ve Kutasha'ya yok edilemez denir.
17. Ama, yüksek Özben denilen Yüce Purusha(diğer iki Purusha'dan) farklıdır. (Bu) Yok olmaz Rab üç dünyayı da kaplayarak, onları destekler.
18. Yok edilebileni aştığımdan ve yok edilemeyenden bile daha üstün olduğumdan, Ben dünyada ve Vedalarda en yüce Purusha olarak açıklanırım.
19. Beni en yüksek Purusha olarak bilen yanılgı içinde olmayan kişi, herşeyi bilerek Bana tüm varlığıyla (kalbiyle) sevgi ve saygıda bulunur, ey Arcuna!
20. Böylece, bu en büyük sır bilimi sana Tarafımdan öğretildi, ey günahsız olan! Bunu bilerek, kişi bilge haline gelir ve tüm görevlerini başarıyla tamamlar, ey Arcuna!

Bhagavat Gita,Bölüm 14

ÜÇ GUNANIN BÖLÜMÜ YOGASI
Krişna:
1. (Sana) tekrar tüm hikmet sahiplerinin bilerek bu yaşamdan sonra yüce mükemmeliyete gittikleri yüce bilgiyi, tüm bilgilerin en iyisini açıklayacağım.
2. Bu bilgiye sığınarak Benimle birleşmeyi başaranlar, ne yaradılış zamanında doğarlar, ne de çözülme zamanında rahatsız edilirler.
3. Rahmim büyük Brahma'dır; Ben bu yere tohum yerleştiririm ve (işte) bu tüm varlıkların doğumudur (doğum sebebidir), ey Arcuna!
4. Hangi biçim, hangi rahimde üretilirse üretilsin, büyük Brahma onların rahmidir ve Ben de onlara tohum veren babayımdır.
5. Saflık (Arılık), tutku ve atalet - Doğa'dan doğan bu değerler bedenlenmiş olan yok edilmezi bedene çabucak bağlar, ey Arcuna!
6. Bunların içinde, lekesiz oluşundan dolayı parlak ve sağlıklı olan Sattva, bağımlılık yoluyla bilgiye ve mutluluğa bağlar.
7. Rajas'ın tutku doğasından olduğunu, (duyusal zevklere olan) açlık ve bağımlılık kaynağı olduğunu bil; ey Arcuna, o, bedenlenmiş olanı bağımlılık yoluyla fiile çabucak bağlar!
8. Ama bil ki, Tamas cehaletten doğar, tüm bedenlenmiş varlıkları yanıltır; ey Arcuna, pervasızlık yoluyla, o (kişiyi) uyku ve tembelliğe çabucak bağlar!
9. Sattva mutluluğa, Rajas fiile bağımlıyken; Tamas, bilgiyi gizleyerek, sadece pervasızlığa bağlıdır!
10. Şimdi, Rajas ve Tamas'ı yenen Sattva ortaya çıkar; şimdi Sattva ve Tamas'ı yenen Rajas ortaya çıkar; ve şimdi Sattva ve Rajas'ı yenen Tamas ortaya çıkar, ey Arcuna!
11. Bu bedendeki her bir kapıdan (duyudan) bilgelik-ışığı parladığı zaman, Sattva'nın üstün olduğu bilinir.
12. Açgözlülük, fiil (hareketlilik), (yeni) fiil girişimi, rahatsızlık, özlem - bunlar da Rajas üstün olduğu zaman ortaya çıkarlar.
13. Karanlık, atalet, pervasızlık ve yanılgı - bunlar da Tamas üstün olduğu zaman ortaya çıkarlar, ey Arcuna!
14. Bedenlenmiş olan (kişi), ölümle, Sattva üstün hale geldiği zaman buluşursa, o kişi En Yüce olanı bilenlerin lekesiz dünyalarına erişir.
15. Rajas'tayken ölümle buluşanlar, fiile bağımlı olanlar arasında doğarlar; ve Tamas'tayken ölenler, şuursuzların rahimlerinde doğarlar.
16. İyi fiilin meyvesinin Satvik ve saflık olduğunu söylerler; Rajas'ın meyvesi acıdır ve cehalet de Tamas'ın meyvesidir.
17. Sattva'dan bilgi ortaya çıkar, Rajas'tan aç gözlülük; Tamas'tansa pervasızlık ve yanılgı, ve ayrıca cehalet ortaya çıkar.
18. Sattva'da bulunanlar yukarı doğru ilerlerler (yükselmeyi hedeflerler); Rajasikler ortada bulunurlar; ve Tamasikler en düşük Guna*'da bulunarak, aşağı doğru giderler (yıkıma sürüklenirler).
19. Gören (kişi), Guna'lar dışında bir başka fail görmeyip, bunlardan (gunalardan) daha yüksekte olanı bilerek, Varlığım'a ulaşır.
20. Bedeni geliştiren bu üç Guna'nın ötesine geçen bedenlenmiş olan, ölümden, doğumdan, düşüşten ve acıdan kurtulur ve ölümsüzlüğe kavuşur.
Arcuna:
21. Ey Rabbim, bu üç değeri de aşıp geçen kişinin işaretleri nelerdir? O kişinin davranışları nasıldır ve bu üç değerin ötesine nasıl geçmiştir?
Krişna:
22. Bunlar (guna'lar) olduğunda, ışık, fiil (hareketlilik) ve yanılgı (vardır) ey Arcuna, bunların (guna'lar) yokluğundaysa, kişi ne nefret eder, ne de onlara karşı bir özlem duyar!
23. Tasasız biri gibi oturarak değerlerce hareket ettirilemeyen, değerlerin faaliyette olduğunu bilerek ben-merkezci olan ve hareket etmeyen,
24. Zevk ve acıda aynı olan, Özben'de bulunan, bir parça toprağa, taşa ve altına aynı (şeyler) olarak bakan, arkadaşı ve düşmanı onun için aynı olan, sebatlı, yerilmede ve övülmede aynı olan,
25. Onurlandırılmada ve utançta aynı olan, arkadaşa ve düşmana aynı davranan, tüm girişimleri terk eden kişinin, değerleri aşıp geçtiği söylenir.
26. Ve Bana yoldan sapmayan bir adanmayla hizmet edip değerlerin ötesine geçen kişi, Brahman haline gelmeye hazırdır.
27. Çünkü, Ben ölümsüz ve değişmez Brahman'ın ve her zaman varolan Dharma'nın ve mutlak saadetin meskeniyim

Bhagavat Gita,Bölüm 13

ALAN VE ALANI BİLEN ARASINDAKİ FARKIN YOGASI

Arcuna:

1. Ben Doğa (madde) ve Ruh'un ne olduğunu, Alanı ve Alanı Bilen'i, bilgiyi ve bilinmesi gerekeni öğrenmeyi arzuluyorum.

Krişna:

2. Ey Arcuna, hikmet sahibi olup da her ikisini (Alanı ve Alanı Bileni) bilenlerce, bu bedene Alan; bu bedeni bilene de Alanı Bilen denir.

3. Ben'i ayrıca tüm alanların Alanını Bilen olarak bil, ey Arcuna! Alanın ve Alanı Bilenin bilgisine Ben, bilgi gözüyle bakarım.

4. Alanın ne olduğunu ve neden yapıldığını, gelişimlerinin ne olduğunu ve neden olduğunu, ve ayrıca O'nun kim olduğunu ve O'nun güçlerinin ne olduğunu kısaca Ben'den duy.

5. Hikmet sahipleri muhakeme ve kararlılıkla dolu olarak, çeşitli şekillerde farklı ilahiler ve ayrıca Mutlak'ı işaret eden manalı kelimeler söylemişlerdir.

6. Büyük elementler, egoizm, zihin ve ayrıca tezahür etmemiş Doğa, on duyu ve diğeri, ve duyuların beş algılamaları,

7. Arzu, nefret, zevk, acı, bütün (beden), sabır ve zeka - (işte) gelişimleriyle birlikte Alan kısaca bu şekilde tanımlanmıştır.

8. Alçakgönüllülük, taklit etmeme, zarar vermeme, affetme, dürüstlük, öğretmene yapılan hizmet, saflık (arılık), dayanıklılık, kendine olan hakimiyet,

9. Duyuların algıladığı nesnelere karşı kayıtsız olma, ayrıca egoizmin olmaması; doğumdaki, ölümdeki, yaşlılıktaki, hastalıktaki ve acıdaki kötülüğü algılama,

10. Bağımlı olmama, Özben'i oğul, eş, ev ve diğerleriyle özdeşleştirmeme, ve arzulananın da arzulanmayanın da başarılması durumunda sürekli olarak dengeli (dengeli bir akla sahip olma) kalma,

11. Ayrılmazlık Yoga'sı yoluyla Bana yapılan yoldan sapmayan bir adanma, yalnız yerlerde kalma, insan topluluklarından haz almama,

12. Özben bilgisindeki süreklilik, gerçek bilginin sonunu algılama - bunların bilgi olduğu açıklanmıştır ve bunun tersi olana da cehalet denir.

13. (Şimdi Ben) bilindiğinde kişinin ölümsüzlüğe kavuştuğu bilinmesi gerekeni, (yani) ne varlık olarak ne de yokluk olarak adledilen, başlangıcı olmayan yüce Brahman'ı açıklayacağım.

14. Elleri ve ayakları her yerde, gözleri, başları ve ağızları her yerde, kulakları her yerde olan O, her şeyi sararak dünyalarda var olur.

15. (O) Tüm duyuların işlemesiyle parlayan yine de duyuları olmayandır; bağımlı olmayan yine de her şeyi destekleyendir; değerleri olmayan yine de bu değerlerin deneyimcisi olandır,

16. Hareket eden ve etmeyen (tüm) varlıkların içinde ve dışında olandır; süptilliğinden dolayı O bilinemez; hem yakında hem de çok uzakta olan O'dur.

17. Ve bölünmezdir, yine de O, varlıklarda sanki bölünmüş gibi varolur; O, varlıkların destekçisi olarak bilinir; O hem yok edicidir hem de meydana getirendir (doğurandır).

18. Tüm ışıkların Işık'ı olan O, karanlığın ötesindedir; bunun, herşeyin kalbinde yatan bilgi, Bilinebilen ve bilginin hedefi olduğu söylenir.

19. Böylece, Alan, bilgi ve Bilinebilen kısaca açıklandı. Bana adananlar bunu bilerek, Varlığıma girerler.

20. Doğa'nın ve Ruh'un başlangıçsız olduğunu bil; tüm değişimlerin ve değerlerin Doğadan kaynaklandığını da bil.

21. Etki ve tepki üretiminde, Doğa'nın (maddenin) etki olduğu söylenir; zevk ve acı deneyiminde (bireysel) ruh'un etki olduğu söylenir.

22. Doğa'da bulunan ruh, Doğa'dan doğan değerleri deneyimler; bu değerlere olan bağımlılık (o ruhun) iyi ve kötü rahimlerde doğmasının sebebidir.

23. Bu bedendeki Yüce Ruh'a, ayrıca seyirci, izin veren, destekleyen, zevk alan, büyük Rab ve Yüce Özben de denir.

24. Kim Ruh'u ve Madde'yi değerleriyle birlikte bilirse, (o kişi) hangi koşul altında bulunursa bulunsun, bir daha doğmaz.

25. Bazıları meditasyon aracılığıyla Özbeni Özben'de Özben'le seyreder, diğerleri bilgi Yoga'sıyla, ve diğerleri fiil Yoga'sıyla seyrederler.

26. Bunu bilmeyen diğerleri de, bunu başkalarından duyarak sevgi ve saygıda bulunurlar; duyduklarına en yüce sığınak olarak bakan bu kişiler de ölümün ötesine geçerler.

27. Nerede bir varlık doğarsa, o varlık hareket etse de etmese de, o varlığın Alan ve Alanı Bilen arasındaki birleşmeden olduğunu bil, ey Bharata'ların en iyisi.

28. Yüce Rabbin tüm varlıklarda eşit olarak var olduğunu, yok olan içinde yok edilmez olanı gören (kişi), (gerçekten) görüyordur.

29. Kişi, aynı Rabbin her yere eşit olarak nüfuz etmiş olduğunu gördüğünden, Özben'i benlik (ego) vasıtasıyla yok etmez (ve) o kişi en yüce hedefe erişir.

30. Tüm fiilleri sadece Doğa'nın yaptığını ve Özben'in fiilsiz olduğunu gören (kişi), (gerçekten) görüyordur.

31. Kişi, çeşitli varlıkların Bir olanda bulunduğunu ve sadece O'ndan yayıldığını gördüğünde, o (kişi) Brahman haline gelir.

32. Başlangıçsız olan ve değerlerden yoksun olan Yüce Özben, (yani) yok edilmez olan, bedende bulunduğu halde, ne fiilde bulunur ne de kire pasa bulaşır, ey Arcuna!

33. Süptilliğinden dolayı, esirin (boşluğun) her yere nüfuz ettiği halde kire pasa bulaşmaması gibi, Özben de, bedenin her yerinde bulunduğu halde, kire pasa bulaşmaz.

34. Tek bir güneşin tüm dünyayı aydınlatması gibi, Alanın Rabbi de (Yüce Özben) tüm Alanı aydınlatır, ey Arcuna!

35. Bilgi gözüyle, Alan ve onu Bilen arasındaki farkı ve ayrıca varlığın Doğa'sından özgürleşmesini algılayanlar, Yüce Olan'a giderler.


Bhagavat Gita,Bölüm 12

ADANMA YOGASI
Arcuna:
1. Şaşmaz değişmez olarak Sana sevgi ve saygıda bulunan adanmışlar mı, yoksa Yok Edilmez ve Tezahür Etmemiş olana sevgi ve saygıda bulunanlar mı Yoga'ya göre daha bilgilidir?
Krişna:
2. Kanaatimce Yoga'da en iyiler; akıllarını Bende yoğunlaştırıp, her zaman şaşmaz değişmez olarak, yüce inançla sarmalanmış olanlardır. 3. Yok olmaz olana, tanımlanmaz olana, tezahür etmemiş olana, her yerde var olana, düşünülmez olana, ebedi olana ve hareketsiz olana sevgi ve saygıda bulunanlar da,
4. Tüm duyularını dizginleyerek, her yerde dengeli olarak (akıldaki dengelilik), tüm varlıkların iyiliğini dileyerek, doğrusu, Bana gelirler.
5. Akıllarını Tezahür Etmemiş Olana doğrultanların sorunları daha büyüktür; çünkü hedef olarak Tezahür etmemiş Olan'a ulaşmak bedenlenmişler için çok güçtür.
6. Ama Bana sevgi ve saygıda bulunan, tüm fiillerini Ben'de terk eden, Bana yüce hedefim diye bakan, tek bir akılla (başka hiç bir şeye adanmadan) yapılan Yoga'yla Benim üzerime meditasyon yaparak,
7. Akılları her zaman Ben'de olanları, ey Arcuna, doğrusu Ben çok geçmeden ölümlü Samsara*'nın okyanusundan kurtarırım.
8. Aklını sadece Ben'de odaklar, zihnini Ben'de tutarsan, şüphesiz bundan sonra sadece Ben'de yaşayacaksın.
9. Eğer aklını sürekli olarak Ben'de odaklayamıyorsan, o halde, Bana sürekli uygulama Yoga'sıyla ulaşmaya çalış, ey Arcuna!
10. Eğer bu Abhyasa Yoga'yı bile uygulayamıyorsan, tüm fiillerini Benim adıma yapmayı dile; tüm fiillerini Benim adıma yaparak bile, mükemmelliğe ulaşacaksın.
11. Eğer bunu bile yapamıyorsan, o halde, Benimle birleşmeye sığınarak, kendine hakim olup, tüm fiillerinin meyvelerini terk et.
12. Doğrusu, bilgi uygulamadan; meditasyon bilgiden; fiillerin meyvelerinin terki meditasyondan daha iyidir; huzur, terki derhal takip eder.
13. Hiç bir varlıktan nefret etmeyen, herşeye karşı arkadaşça davranan ve şefkatli olan, bağımlılıktan ve egoizmden kurtulmuş olan, zevk ve acıda dengede duran, bağışlayıcı olan,
14. Her zaman halinden memnun olan, meditasyonda şaşmaz değimez olan, kati şekilde ikna olmuş olan, kendine hakim olan, aklı ve zihni bana adanmış olan Benim adanmışımı çok severim.
15. Dünyayı alt üst etmeyen, dünyanın da onu alt üst edemediği kişiyi, ve neşe, kıskançlık, korku ve endişeden kurtulmuş olan kişiyi de çok severim.
16. İsteklerden kurtulmuş, arı, uzman, kaygısız ve dertsiz olan, tüm başlangıçları ve girişimleri terk eden, bu suretle Bana adanmış kişiyi çok severim.
17. Sevinmeyen, nefret etmeyen, kederlenmeyen, arzulamayan, iyi ve kötüyü terk eden ve tam bir adanmayla dolu olan kişiyi çok severim.
18. Düşmana ve arkadaşa, yücelme ve yerilmeye karşı aynı olan, sıcak ve soğukta, ve zevk ve acıda aynı olan, bağımlılıktan kurtulmuş olan,
19. Tenkit ve övgüyü aynı şeyler olarak gören, sessiz olan, herşeyle memnun olan, evsiz, sabit bir akılla ve adanmayla dolu olan kişiyi çok severim.
20. Doğrusu, yukarıda açıklanan bu ölümsüz Dharma'yı inançla dolu olarak takip edip Beni yüce hedefi yapan adanmışları Ben fazlasıyla severim.

Bhagavat Gita,Bölüm 11

KOZMİK BİÇİMİN GÖRÜNÜMÜ YOGASI
Arcuna:
1. Bana duyduğun şefkatten dolayı, Özben'le ilgili bu en büyük sırrı açıklanmanla yanılsanmam yok oldu.
2. Varlıkların kaynağını ve yok oluşunu, ve ayrıca Senin tükenmez yüceliğini detaylı bir şekilde Sen'den duydum, ey lotüs kalpli Rab!
3. Ey Yüce Rab, Seni biraz önce Kendini tanımladığın gibi, Senin İlahi Biçimini görmeyi diliyorum, ey Yüce Kişi!
4. Ey Rabbim, eğer görmemin mümkün olduğunu düşünüyorsan, o halde, bana yok olmaz halini göster.
Krişna:
5. Ey Arcuna, Benim farklı çeşitteki, ilahi olan, çeşitli renklerde ve şekillerdeki yüz binlerce biçimimi seyret!
6. Aditya'ları, Vasu'ları, Rudra'ları, iki Asvin'i ve aynı zamanda Marut'ları seyret; ey Arcuna, daha önce hiç görülmemiş mucizeleri seyret!
7. Ey Arcuna, tek bir noktada merkezlenmiş -hareket eden ve etmeyen herşeyi kapsayan- tüm evreni ve başka neyi görmeyi diliyorsan onu burada, Bedenimde seyret.
8. Ama Beni bu şekilde kendi gözlerinle seyredemezsin; (bu yüzden) sana ilahi gözü veriyorum; Benim muhteşem Yoga'mı seyret.
Sancaya:
9. Krişna bunları söyleyerek Arcuna'ya Rab olarak Kendi yüce biçimini gösterdi.
10. Sayısız ağız ve gözlerle, sayısız harika görüntüyle, sayısız ilahi ziynetle, sayısız ilahi silahla yüceltilmiş,
11. İlahi çelenkler ve kıyafetler giyen, vücut yağlarıyla yağlanmış, her şeyi harika, göz alıcı, ebedi, her yanda yüzleri olan (Varlıktı).
12. Gök yüzünde bin tane güneş ihtişamla aynı anda parlasaydı, işte bu yüce Varlık'ın ihtişamı (gibi) olurdu.
13. Sonra Arcuna, orada, tanrıların Tanrı'sının bedeninde, bir çok grubu olan tüm evrenin bir olanda bulunduğunu gördü.
14. Arcuna, o zaman hayret içinde ve tüyleri diken diken olarak, başını Rabbin önünde eğdi ve avuç içlerini birleştirerek şöyle konuştu.
Arcuna:
15. Tüm tanrıları ve çeşitli varlık türlerini, lotüste oturan Rab Brahma'yı, tüm hikmet sahiplerini ve semavi yılanları Bedeninde gördüm, Ey Tanrı.
16. Senin bir çok kol, mide, ağız ve gözleri olan zincire vurulamaz biçimini her yanda görüyorum; ne bir başlangıç, ne bir orta ne de bir son görüyorum, ey evrenin Rabbi, ey Kozmik Biçim!
17. Sen'i taçlı, topuzlu, diskli görüyorum, bakması çok zor olan bir parlaklık kütlesi olarak heryerde ışıyorsun, ateş ve güneş gibi her yerde parlıyorsun, ve hudutsuzsun.
18. Sen Yok Edilmez Olansın, Yüce Varlık'sın, bilinmeye değer olansın, Sen bu evrenin büyük hazine dairesisin; Sen ebedi Dharma'nın yok edilmez koruyucususun; Sen Kadim Kişisin, ben (böyle) addediyorum.
19. Sen'i başlangıçsız, ortasız ve sonsuz olarak, sınırsız güçte, sayısız kolla (görüyorum), güneş ve ayı Gözlerin olarak, yanan ateşi Ağzın olarak, tüm evreni ısıtan Parlaklığını görüyorum.
20. Yeryüzü ve cennet arasındaki boşluk ve her taraf sadece Seninle dolu; Senin bu muhteşem ve korkunç biçimini gören, üç dünya da korkuyla titriyor, Ey yüce-ruhlu Varlık!
21. Doğrusu, Sana (bedenine) bu tanrılar giriyorlar; bazıları korkuyla Seni avuç içleri birleşmiş olarak "iyi olsun" diyerek övüyorlar. Bunu söyleyerek, büyük hikmet sahipleri ve mükemmelleşmiş olanlar Seni ilahilerle methediyorlar.
22. Rudra'lar, Aditya'lar, Vasu'lar, Sadhya'lar, Visvedeva'lar, iki Asvin'ler, Marut'lar, semavi şarkıcıların ruhları, Yakşalar, ifritler ve mükemmelleşmiş olanlar Sana büyük bir hayretle bakıyorlar.
23. Ey koca-kollu, Senin bir çok ağız ve gözleri, bir çok kolları, bacakları ve ayakları, mideleri olan, dişleriyle korkutucu görünen sınırsız biçimlerini görünce tüm dünya ile birlikte ben de dehşete düşüyorum!
24. Senin (Kozmik Biçiminin) ağızları sonuna dek açık, büyük ateşli gözlerle gök yüzüne değmesini, bir çok renkte parlamasını görünce, kalbim dehşete düşüyor ve ne cesaret ne de huzur bulabiliyorum, ey Vişnu!
25. Kozmik çözülmenin ateşi gibi parlayan ve dişlerle korkutucu olan ağızlarını görünce, ben ne dört yönü biliyorum ne de huzur buluyorum. Ey tanrıların Rabbi, ey evrenin meskeni, acı bana!
26. Dünyadaki krallarla birlikte Dhritarashtra'nın tüm oğulları; tüm savaşçılarımız arasındaki en iyileri ile birlikte Bhima, Drona ve Karna
27. Acele ederek korkunç dişleri olan ve seyredilmesi ürkütücü olan Senin ağızlarına giriyorlar. Bazıları, kafaları un ufak olana dek ezilerek, dişlerin arasındaki boşluklara saplanıp kalıyor.
28. Doğrusu, nehirlerin hızla okyanusa doğru akması gibi, bu insan dünyasının kahramanları da senin yanan ağızlarına giriyorlar.
29. Kelebeklerin (kendi) yok oluşlarını (hazırlayan) parlayan ateşe doğru acele ederek uçması gibi, bu varlıklar da Senin ağızlarına (kendi) yok oluşları için acele ederek giriyorlar.
30. Alev saçan ağzınla, tüm dünyaları yalayıp yutuyorsun. Ateşli ışınların, parlaklığıyla tüm dünyayı doldurarak, yanıyor, ey Vişnu!
31. Bu hiddetli biçimde bulunan Sen kimsin söyle bana. Sana selam olsun, ey Yüce Tanrı! Acı bana; Sen olan orjinal Varlık'ı bilmeyi arzuluyorum. Yaptıklarını açıkçası bilmiyorum.
Krişna:
32. Ben şimdi dünyaları yok etmekle meşgul olan, dünyanın-yok edicisi güçlü Zaman'ım. Sen olmasan bile, düşman ordularda dizilmiş bu savaşçıların hiç biri yaşamayacak.
33. Bu yüzden, ayağa kalk ve üne kavuş. Düşmanlarına karşı zafer kazan ve rakipsiz bir krallığın zevkini sür. Doğrusu onlar Benim tarafımdan zaten kılıçtan geçirildi; sen sadece bir araç ol, ey Arcuna!
34. Drona, Bhişma, Jayadratha, Karna ve diğer tüm cesaretli savaşçıların hepsi Benim tarafımdan kılıçtan geçirildi; öldür; korkuyla kederlenme; savaş! Savaşta düşmanlarına karşı zafer kazanacaksın.
Sancaya:
35. Rab Krişna'nın konuşmasını duyunca, iki büklüm olan (Arcuna) avuç içlerini birleştirerek, titreyerek, kendini (Krişna'nın) ayaklarına atarak, heyecandan zor konuşarak, eğilerek, korkuyla dolu olarak Krişna'ya şöyle söyledi.
Arcuna:
36. Ey Krişna, dünyanın zevkleri ve neşeleri Senin övgünde buluşuyorlar; ifritler her yandan korkuyla uçup gidiyorlar ve mükemmelleşmiş olanlar (Siddhalar) önünde eğiliyorlar.
37. Ve, ey Yüce Ruh, niye onlar (diğer herşeyden) daha büyük olan, yaratanın (Brahma) kaynağı olan Senin önünde eğilmesinler ki, ey Ebedi Varlık? Ey tanrıların Rabbi! Ey evrenin meskeni! Sen yok olmazsın, Varlık'sın, yokluksun ve yüce olansın (Varlık ve yokluktan üstün olansın).
38. Sen ilksel Tanrı'sın, kadim Purusha**'sın, bu evrenin yüce sığınağısın, bilensin, bilinebilensin ve yüce meskensin. Bu evren seninle kaplanmıştır, ey sonsuz biçimler Varlık'ı!
39. Sen Vayu'sun, Yama'sın, Agni'sin, Varuna'sın, aysın, yaratıcısın ve büyük-büyük babasın. Selamlar, Selamlar Sana binlerce kez, ve tekrar selamlar, selamlar Sana!
40. Hem önden hem de geriden selamlar Sana! Her yönden selamlar Sana! Ey, Herşey olan! Gücü ve yiğitliği sonsuz olan Sen herşeyi kapsarsın; bu sebepten Sen herşeysin.
41. Seni sadece bir arkadaş olarak görüp, Senin bu büyüklüğünü bilmeden, Sana sevgiyle veya dikkatsizlikle küstahça Ey Krişna!, Ey Yavada!, Ey Arkadaş! diye seslendiysem,
42. Oynarken, dinlenirken, oturuken ya da yemek sırasında tek başımızayken ya da yanımızda birileri varken eğlence olsun diye Seni herhangi bir şekilde suçladıysam, ey Achyuta - Sana yalvarırım ki beni affet!
43. Sen bu hareket eden ve etmeyen dünyanın Baba'sısın. Sen bu dünya tarafından hayranlık duyulansın. Sen en yüce gurusun; (çünkü) Sana denk hiç bir şey yok; o halde nasıl olur da üç dünyada Sana üstün gelen başka bir şey olabilir, ey dengi olmayan gücün Varlık'ı?
44. Bu yüzden, eğilerek, bedenimi ayaklarına atarak, Senin affını rica ediyorum! Bir babanın oğlunu, bir arkadaşın (iyi bir) arkadaşı, bir sevgilinin sevdiğini affetmesi gibi, Sen de beni affetmelisin, ey Tanrı!
45. Daha önce görülmemiş olanı görmekten mutluyum; yine de aklım korkudan sıkıntı içinde. Bana sadece (eski) biçimini göster, ey Tanrı! Acı bana, ey tanrıların Tanrı'sı!
46. Seni eskisi gibi; taçlı, topuzlu, elinde diski olan, dört kollu eski biçiminde görmeyi arzuluyorum, ey bin kollu Kozmik Varlık!
Krişna:
47. Ey Arcuna, bu Kozmik Biçim sana Benim tarafımdan, Benim Yogik gücümle lütfedilerek gösterildi; ihtişamla dolu olan, ilksel olan ve ebedi olan bu Kozmik Biçim senin dışında daha önce kimse tarafından görülmemiştir.
48. Ne Vedaları çalışmakla ve kurbanla, ne takdimelerle, ne ayinlerle, ne de sert çilelerle, bu insanlar dünyasında Beni senden başkası bu biçimde görebilir.
49. Benim korkunç biçimimi bu şekilde görmekten dolayı korkma ve şaşırma; korkunu tamamen gidermek ve kalbini ferahlatmak için, şimdi tekrar Benim eski biçimimi seyret.
Sancaya:
50. Arcuna'ya bunları söyledikten sonra, Krişna yine Kendi biçimini gösterdi; ve kendi nazik biçiminde durarak, dehşete düşmüş olanı (Arcuna'yı) teselli etti.
Arcuna:
51. Ey Krişna, Senin nazik insan biçimini görünce, şimdi kendimi toparladım ve kendime geldim!
Krişna:
52. Görmüş olduğun bu Biçimimi görmek çok zordur. Tanrılar bile onu seyretmenin her zaman özlemini duyarlar.
53. Ben, ne Vedalarla, ne çileyle, ne takdimeyle, ne de kurbanla, senin (bu kadar kolay) gördüğün biçimde görülmem.
54. (Kişi) Bu biçimdeki Ben'i, ancak tek bir akılla (başka hiç bir şeye adanmadan) yapılan adanmayla bilebilir, gerçekten görebilir ve ayrıca içine girebilir, ey Arcuna!
55. Tüm fiillerini Benim için yapan, Bana Yüce (Varlık) olarak bakan, Bana adanmış, bağımlılıktan kurtulmuş, hiç bir varlığa karşı düşmanlık beslemeyen kişi Bana gelir, ey Arcuna!

Bhagavat Gita,Bölüm 10

İLAHİ ZAFERLER YOGASI
Krişna:
1. Ey koca kollu Arcuna, kendi iyiliğin için, Benim yüce sözümü dinle; seni sevdiğim için bunu tekrar açıklayacağım.
2. Ne tanrılar ne de yüce hikmet sahipleri Benim kaynağımı bilirler; çünkü her şekilde Ben tüm tanrıların ve büyük hikmet sahiplerinin kaynağıyımdır.
3. Ölümlüler arasında, Beni doğmamış ve başlangıcı olmayan, tüm dünyaların büyük Rabbi olarak bilenler yanılgı içinde olmayanlardır; onlar tüm günahlarından arınmıştırlar.
4. Zeka, bilgelik, yanılgı içinde olmama, affetme, doğruluk, kendine hakim olma, sakinlik, mutluluk, acı, doğum veya varoluş, ölüm ya da var olmama, korku ve ayrıca korkusuzluk,
5. Zarar vermeme, dengelilik, halinden memnuniyet, çile, ün, faydalılık, kötü nam - varlıkların (bu) farklı çeşitleri sadece Ben'den doğar.
6. Benim gibi güçlere sahip olan yedi büyük hikmet sahibi, eski dörtlü ve Manu da, (Benim) aklımdan doğmuştur; onlardan da bu dünyadaki varlıklar doğmuşlardır. 7. Varlığımın çeşitli tezahürlerini ve Benim Yoga-gücümü gerçekten bilen kişi, sarsılmaz Yoga'da sabit hale gelir; buna hiç şüphe yoktur.
8. Ben her şeyin kaynağıyım; her şey Ben'den türer; bunu anlayan bilgeler meditasyona bağlanarak, Bana sevgi ve saygıda bulunurlar.
9. Akılları ve yaşamları Ben'imle tamamen özdeşleşmiş olan, birbirlerini aydınlatan ve her zaman Ben'den bahsedenler, tatmin ve sevinç doludurlar.
10. Her zaman şaşmaz ve değişmez olarak, sevgiyle, Bana saygı ve sevgide bulunanlara, Ben ayırt etme Yoga'sı veririm. (Böylece) onlar Bana gelirler.
11. Onlar için sadece şefkat duyduğumdan, Ben onların Özben'inde var olarak, bilginin parlak ışığıyla, cehaletten kaynaklanan karanlığı yok ederim.
Arcuna:
12. Sen Yüce Brahman'sın, yüce meskensin (ya da yüce ışıksın), yüce arılaştırıcısın, ebedisin, ilahi Kişi'sin, ilksel Tanrı'sın, doğmamışsın ve her yerde varolansın.
13. Tüm hikmet sahipleri ve aynı zamanda ilahi hikmet sahibi Narada; ve Asita, Devala ve Vyasa seni böyle tanımlıyorlar; ve şimdi Sen Kendin de bana böyle söylüyorsun.
14. Bana söylediğin her şeyin doğru olduğuna inanıyorum, ey Krişna! Doğrusu ne tanrılar ne de ifritler Senin tezahürünü (kaynağını) bilmezler!
15. Doğrusu sadece Sen, Kendini, Kendin aracılığınla bilirsin, ey Yüce Kişi, Ey varlıkların kaynağı ve Rabbi, Ey tanrıların Tanrısı, Ey dünyanın hakimi!
16. Bana tüm bu dünyalara nüfuz ederek varolduğun ilahi zaferlerini, hiç birini saklamadan anlatmalısın. (Bunu başka kimse yapamaz.)
17. Ey Yogi, her zaman meditasyon yaparak Seni nasıl bileceğim? Seni hangi görünüşünle düşünmeliyim?
18. Ey Krişna, Yogik gücünü ve zaferlerini bana tekrar detaylıca anlat; çünkü ben Senin yaşam-veren ve nektar gibi olan konuşmanla tatmin olmadım!
Krişna:
19. Pekala, şimdi sana göze çarpan ilahi zaferlerimi açıklayacağım, ey Arcuna! (Bu zaferlerin) detaylı tanımlarının bir sonu yoktur.
20. Ben tüm varlıkların kalplerinde olan Özben'im, ey Gudakeşa! Ben tüm varlıkların başlangıcıyım, ortasıyım ve aynı zamanda sonuyum.
21. (Oniki) Aditya arasında Ben Vişnu'yum; parlaklık verenler arasında Ben parlak güneşim; (yedi ya da kırk dokuz) Marut arasında Ben Mariçi'yim; yıldızlar arasında Ben ayım.
22. Vedalar arasında Sama Vedayım; tanrılar arasında Vasava'yım; duyular arasında akılım, ve yaşayan varlıklar arasında zekayım.
23. Ve Rudra'lar arasında Şankara'yım; Yakşa'lar ve Rakşasa'lar arasında refah Rabbiyim (Kubera); Vasu'lar arasında Pavaka'yım (ateşim); ve (yedi) dağ arasında Ben Meru'yum.
24. Ve, ey Arcuna, (kralların) aile rahipleri arasında Ben'i şef olan Brihaspati olarak bil; ordu generalleri arasında Ben Skanda'yım; göller arasında Ben okyanusum!
25. Büyük hikmet sahipleri arasında Ben Bhrigu'yum; kelimeler arasında Ben tek heceli Om'um; kurbanlar arasında Ben sessiz tekrarlama* kurbanıyım; hareket etmeyen şeyler arasında Ben Himalayalar'ım.
26. Ağaçlar arasında Ben peepulum; ilahi hikmet sahipleri arasında Ben Narada'yım; Gandharva'lar arasında Ben Çitraratha'yım; mükemmelleşmişler arasında Ben Kapila'yım.
27. Beni atlar arasında nektardan doğan Uçaisrava olarak; muhteşem filler arasında Airavata olarak; insanlar arasında kral olarak bil.
28. Silahlar arasında Ben yıldırımım; inekler arasında Ben Surabhi adındaki dilekleri yerine getiren ineğim; Ben ata olan sevgi tanrısıyım; yılanlar arasında Vasuki'yim.
29. Naga'lar arasında Ananta'yım; su-ilahları arasında Varuna'yım; ölmüş ruhlar arasında Aryaman'ım, idare ediciler arasında Ben Yama'yım.
30. Ve ifritler arasında Prahlad'ım; sayıcılar arasında Ben zamanım; hayvanlar arasında Ben onların kralı olan aslanım, kuşlar arasında Garuda'yım.
31. Arılaştırıcılar arasında Ben rüzgarım; savaşçılar arasında Rama'yım Ben; balıklar arasında köpek balığıyım; su kaynakları arasında Ganj'ım.
32. Yaradılışlar arasında Ben başlangıcım, ortayım ve aynı zamanda sonum, ey Arcuna! Bilimler arasında Ben Özben bilimiyim; ve Ben ihtilaflı olanlar arasındaki mantığım.
33. Alfabedeki harfler arasında "A" harfiyim Ben, ve bileşikler arasında ikiliğim, doğrusu Ben tüketilemez ve sonsuz zamanım; tüm yönlerde yüzüm olduğundan, (fiillerin meyvelerinin) dağıtıcısıyım.
34. Ve Ben herşeyi yutan ölümüm, ve refah içinde olacakların refahıyım; dişisel özellikler arasında (ben) ünüm, refahım, konuşma yeteneğiyim, hafızayım, zekayım, metanetim ve bağışlamayım.
35. İlahiler arasında Brihatsaman'ım; uyaklı dizeler arasında Gayatri'yim; aylar arasında Margasirsa'yım; mevsimler arasında ilkbaharım.
36. Ben hilekarların kumarıyım; ihtişamlıların ihtişamıyım; Ben zaferim; Ben (kararlı olanların) kararlılığıyım; Ben iyilerin iyiliğiyim.
37. Vrişni'ler arasında Ben Vasudeva'yım; Pandava'lar arasında Ben Arcuna'yım; hikmet sahipleri arasında Ben Vyasa'yım; şairler arasında Ben şair Usana'yım.
38. Cezalandırıcılar arasında Ben kralın asasıyım; zafer arayışı içinde olanlar arasında Ben hikmet ve cömertliğim; ve sırlar arasında Ben sessizliğim; bilenler arasında bilgiyim Ben.
39. Ve tüm varlıkların tohumu ne olursa olsun, Ben oyum, ey Arcuna! Ben olmadan varolabilen hareketli ya da hareketsiz (canlı ve cansız) hiç bir varlık yoktur.
40. Ey Arcuna, ilahi zaferlerimin sonu yoktur, bunlar Benim ilahi zaferlerimin Tarafımdan yapılan kısa bir ifadesidir!
41. Zafer kazanan, refah içinde olan veya güçlü olan her tür varlığın, ihtişamımın bir parçasının tezahürü olduğunu bil.
42. Ama, ey Arcuna, tüm bu detaylı bilgilerin sana ne faydası var ki? Tüm dünyayı bir Parçamla destekleyen Ben, varım.


Bhagavat Gita,Bölüm 09

BÜYÜK BİLİM VE BÜYÜK SIR YOGASI
Krişna:
1. Şimdi bahaneler aramayan sana, en büyük sırrı, deneyimle (içsel farkındalıkla) birleştirilmiş bilgiyi açıklayacağım. Bunu bilince, kötülükten kurtulmuş olacaksın.
2. Bu büyük ilimdir, büyük sırdır, yüce saflaştırıcıdır, dolaysız sezgisel bilgi ile farkına varılır, erdemli olanlara göre tatbiki çok kolaydır ve yok olmaz niteliklidir.
3. Ey Arcuna, bu Dharma'ya inancı olmayanlar (Özben bilgisi olmayanlar) bana ulaşmadan, bu ölüm dünyası yoluna geri dönerler!
4. Tüm bu dünya, Benim tarafımdan, Benim tezahür etmemiş yönümle sarmalanmıştır; tüm varlıklar Ben'de varolur, ama Ben onların içinde değilimdir.
5. Ne de (gerçekte) varlıklar Ben'de varolurlar: Benim ilahi Yoga'mı seyret; O ki, varlıkların etkin sebebi olan ve tüm varlıkları destekleyen, ama onlarda bulunmayan Özbenim'dir.
6. Her yere hareket eden güçlü rüzgarın her zaman esirde (boşlukta) durması gibi, tüm varlıkların da bende olduğunu bil.
7. Ey Arcuna, tüm varlıklar her Kalpa'nın sonunda Doğama girerler; onları (bir sonraki) Kalpa'nın başında yine dışarı (dünyaya) gönderirim.
8. Doğamla hayat vererek, bu Doğanın gücü karşısında çaresiz olan kalabalık varlıkları tekrar ve tekrar dışarı gönderirim.
9. Bu fiiller beni bağlamaz, ey Arcuna, sanki ilgisiz biriymiş gibi oturarak bu fiillere bağımlı olmam!
10. Benim gözetimim altında, Doğa hareket eden ve etmeyeni üretir; bundan dolayı, ey Arcuna, dünya döner durur!
11. Yüksek seviyeli Varlığımın (tüm) varlıkların Rabbi olduğunu bilmeyen aptallar, insan şekli aldığımda Bana aldırmazlar.
12. Kibirli umutları, kibirli fiilleri, kibirli bilgileri ve duygusuzluklarıyla, onlar doğrusu ifritlerin ve ilahi olmayan varlıkların aldatıcı doğalarınca ele geçirilmişlerdir.
13. Ama büyük ruhlar, ey Arcuna, Benim ilahi doğama katılarak, Benim varlıkların ölümsüz kaynağı olduğumu bilerek, tek bir akılla (başka hiç bir şeye adanmadan) Bana sevgi ve saygıda bulunurlar!
14. Her zaman Beni yücelterek, çabalayarak, andında sebatlı olarak, Önümde eğilerek, Bana adanarak şaşmaz değişmez bir şekilde hep Bana saygı ve sevgide bulunurlar.
15. Diğerleri de, bilgi-kurbanında bulunarak, Beni sonsuz yüzlü olarak, Bir olarak, ayrı olarak ve çeşit çeşit olarak görerek saygı ve sevgide bulunurlar.
16. Ben Kratu'yum; Ben Yajna'yım; Ben ruhlara sunulan takdimeyim (yemeğim); Ben ayin otuyum ve (diğer) tüm bitkilerim; Ben Mantra'yım; Ben aynı zamanda ghee ya da eritilmiş tereyağım; Ben ateşim; Ben adağım.
17. Ben bu dünyanın babasıyım, anasıyım, fiillerin meyvesinin dağıtıcısıyım ve büyük babasıyım; bilinmesi gereken(-tek şey)im, arılaştırıcıyım, kutsal tek heceliyim (Om) ve aynı zamanda Rig-, Sama- ve Yajur Veda'larım.
18. Ben amacım, desteğim, Rabbim, tanığım, meskenim, barınağım, arkadaşım, kaynağım (başlangıcım), çözülmeyim (sonum), temelim, hazine dairesiyim ve yok edilmez tohumum.
19. Ben (güneş gibi) ısı veririm; yağmuru tutarım ve yağdırırım; Ben ölümsüzlüğüm ve aynı zamanda ölümüm, varlığım ve yokluğum, ey Arcuna!
20. Üç Veda'yı da bilerek Somayı içenler tüm günahlarından arınarak kurban yoluyla bana sevgi ve saygıda bulunurlar, cennete giden yol için dua ederler; onlar tanrıların Rabbinin kutsal dünyasına ulaşırlar ve tanrıların ilahi zevklerini cennette tadarlar.
21. Engin cennette zevklere daldıktan sonra hakedişleri sona erince tekrar ölümlüler dünyasına geri dönerler; böylece üçünün (üç Vedanın) emirlerine itaat ederek ve arzuları (arzu nesnelerini) arzulayarak, geliş ve dönüş durumuna ulaşırlar.
22. Sadece Bana sevgi ve saygıda bulunarak ve başka hiç bir şeyi düşünmeyerek her zaman birliğe ulaşmış olanlarınsa, henüz sahip olmadıklarını Ben güvence altına alırım ve halihazırda sahip olduklarını da Ben korurum.
23. Hatta, inançla dolu olup diğer tanrılara saygı ve sevgide bulunan adanmışlar da, aslında sadece Bana sevgi ve saygıda bulunurlar, ey Arcuna, ama yanlış yolla!
24. (Çünkü) Sadece Ben tüm kurbanların hem konusuyum hem de Rabbiyim; ama onlar Ben'im özümü (gerçekte) bilmezler, ve bu yüzden onlar (bu ölümlüler dünyasına geri) düşerler.
25. Tanrılara sevgi ve saygıda bulunanlar onlara giderler; atalara sevgi ve saygıda bulunanlar ruhlara giderler; elementlere hükmeden İlahlara da onlara sevgi ve saygıda bulunanlar gider; Bana adanmışlarsa Bana gelir.
26. Kim Bana adanma ve saf bir akılla (kalp ile) bir yaprak, bir çiçek, bir meyve ya da biraz su sunarsa, Ben (bu takdimeyi) kabul ederim.
27. Her ne yaparsan, her ne yersen, kurban olarak neyi sunarsan, neyi verirsen, çile olarak neyi uygularsan uygula, bunu Bana takdim ederek yap, ey Arcuna!
28. Böylece, fiillerin iyi ve kötü meyveler veren zincirlerinden kurtulacaksın; şaşmaz ve değişmez bir akılla Terk Yogasında olup özgürleştiğinde, Bana geleceksin.
29. Ben tüm varlıklara aynı davranırım; Benim için nefret verici ya da çok sevdiğim diye bir şey yoktur ama bana adanarak, sevgi ve saygıda bulunanlar Bendedir, Ben de onlardayımdır.
30. Hatta en günahkar olan bile başka hiç bir şeye adanmadan, bana sevgi ve saygıda bulunursa, doğru yönde değiştiğinden, o da erdem sahibi olarak görülmelidir.
31. Kısa zamanda o da erdemli hale gelir ve ebedi huzura kavuşur; ey Arcuna, Bana adananın asla yok olmayacağını kesinlikle bil!
32. Çünkü, ey Arcuna, günahkar olarak doğabilen kadınlar, Vaishya'lar ve Sudra'lar da, Bana sığınarak, Yüce Amaca ulaşırlar!
33. O halde kutsal Brahmin'ler ve adanmış soylu azizler (bu amaca) ne kadar kolay ulaşırlar; bu kalıcı olmayan ve mutsuz dünyaya sahip olduğundan, bana sevgi ve saygıda bulun.
34. Aklını Bana odakla; kendini Bana ada; Bana kurban et; Benim önümde eğil; kendi benliğini Benimle birleştirerek, Beni Yüce Amacın yaparak, doğrusu Bana geleceksin.

Bhagavat Gita,Bölüm 08

YOK OLMAZ BRAHMAN YOGASI
Arcuna:
1. Bu Brahman nedir? Adhyatma (Atman'la ilgili olan) nedir? Ey kişilerin en iyisi, fiil nedir? Adhibhuta diye açıklanan nedir? Ve Adhidaiva denilen nedir?
2. Burada, bu bedendeki Adhiyajna kimdir ve nasıldır, ey Madhu'yu yok eden? Ve nasıl oluyor da, ölüm anında, kendine hakim olmuş kişi tarafından Sen bilinebiliyorsun?
Krişna:
3. Brahman Yok Edilmez olandır, Yüce'dir. Onun öz doğasına İçsel-Farkındalık denir; varoluşa ve varlıkların tezahürüne yol açan ve de onları destekleyen (tanrılara sunulan) takdimler de fiil olarak adlandırılır.
4. Adhibhuta (elementlerin bilgisi) Benim yok olan Doğamla alakalıdır ve Puruşa ya da ruh Adhidaiva'dır; burada bu bedendeki Adhiyajna sadece Ben'im, Ey bedenlenmişlerin en iyisi!
5. Ve kim bedenini terk ederken ölüm anında sadece Beni hatırlamaya devam ederse, Benim Varlığıma ulaşır; buna hiç şüphe yoktur. 6. Sonunda bedenini terk ederken kim hangi varlığı düşünürse, sürekli o varlığı düşündüğünden, o (kişi) sadece o varlığa gider, ey Kunti oğlu.
7. Bu yüzden, her zaman sadece Beni hatırla ve savaş. Bana sabitlediğin (Benimle özdeşleşmiş) akıl ve zihinle, şüphesiz sadece Bana geleceksin.
8. Başka hiç bir varlığa doğru kaymayan, meditasyon alışkanlığından dolayı şaşmaz değişmez hale gelmiş ve sürekli meditasyon yapan akılla, kişi Yüce Kişi'ye, Parlak olana gider, ey Arcuna!
9. Kim; alim, kadim, (tüm dünyanın) yöneticisi, atomdan daha küçük olan, herşeyin destekçisi, kavranamaz biçimde olan, güneş gibi parlak ve cehaletin karanlığının ötesinde olan üzerine
10. Ölüm anında sarsılmaz bir akıl, bahşedilmiş adanma ve Yoga'nın gücüyle tüm yaşam-nefesini iki kaşının arasına odaklayarak meditasyon yaparsa, o kişi parlak olan Yüce Kişi'ye ulaşır.
11. Vedaları bilenlerce yok olmaz olarak açıklanmış olan, kendine hakim (çilekeşlerin) ve tutkularından kurtulmuşların girebileceği, bekarlık (iffet) uygulamasının yapıldığı bu arzuyu - bu hedefi sana kısaca açıklayacağım.
12. Tüm kapılarını kapatarak, aklını kalbine gömerek ve yaşam-nefesini kafasında tutarak, konsantrasyon uygulamasıyla meşgul olarak,
13. Tek heceli Om'u -Brahman'ı- mırıldanıp her zaman Beni hatırlayarak, kim bedenini terk ederek bu şekilde ayrılırsa, yüce hedefe erişir.
14. Her zaman şaşmaz değişmez olan, beni (uzun süre boyunca) sürekli olarak ve her gün hatırlayan, (tek noktaya odaklı akılla) başka hiç bir şey düşünmeyen bu Yogi bana kolayca ulaşır, ey Paratha!
15. Bana ulaşan bu büyük ruhlar, bir daha acı dolu olan ve ebedi olmayan bu yerde (burada) doğmazlar; onlar en yüksek mükemmelliğe ulaşmışlardır (özgürleşmişlerdir).
16. Brahma'nın dünyası dahil, (tüm) dünyalar, tekrar geri dönmeye mahkumdur, ey Arcuna! Ama kim bana ulaşırsa, ey Kunti oğlu, bir daha doğmaz!
17. Bir Brahma gününün bin Yuga boyunca sürdüğünü, ve bir gecenin de bin Yuga boyunca sürdüğünü bilenler, gece ve gündüzü bilenlerdir.
18. Tüm tezahür etmiş olanlar "gün"ün gelmesiyle tezahür etmemiş olandan türerler ve doğrusu "gece"nin gelişiyle de sadece tezahür etmemiş olan diye adlandırılanda çözünür giderler.
19. Tekrar ve tekrar doğan bu aynı kalabalık varlıklar gecenin gelişiyle (tezahür etmemiş olan içinde) çaresizce çözünürler ve günün gelişiyle tekrar ortaya çıkarlar, ey Arcuna.
20. Ama doğrusu tezahür etmemiş olandan daha yüksek olan bir başka tezahür etmemiş (yaratıcı zeka ve Doğanın üstünde) Ebedi vardır ki, O tüm varlıklar yok edildiğinde yok olmaz.
21. Tezahür etmemiş olan ve Yok Olmaz Olan olarak adlandırılanın, en yüksek hedef (yol) olduğunu söylerler. O'na ulaşan bir daha (doğum ve ölüm çarkına) geri dönmez. Bu Benim en yüksek meskenimdir (durumumdur).
22. Tüm varlıkların içinde bulunan ve herşeyin O'ndan yayıldığı bu en yüksek Purusha'ya, ey Arcuna, sadece O'na yapılan ve yolundan sapmayan bir adanma ile ulaşılır.
23. Şimdi sana, ayrılış vaktinde hangi Yogi'lerin dönüp hangilerinin dönmediğini anlatacağım.
24. Ateş, ışık, gündüz, Ayın aydınlık onbeşi, güneşin kuzey yolundaki altı ayı (kuzey gündönümü) sırasında ayrılan, Brahman'ı bilenler Brahman'a giderler.
25. Duman, gece-vakti, Ayın karanlık onbeşi ya da güneşin güney yolundaki altı ayı (güney gündönümü) ile ayın ışığına ulaşan Yogi'ler geri döner.
26. Dünyanın parlak ve karanlık yollarının doğrusu ebedi olduğu düşünülür; biriyle (parlak olanla) kişi tekrar geri dönmez, ve diğeriyle kişi geri döner.
27. Bu yoları bilerek, Arcuna, hiç bir Yogi aldanmaz! Bu yüzden, her zaman Yoga'da sebat et.
28. (Metinlerde) bahsedilen ve Vedalardan (okunulup öğrenilmesinden), kurbandan (-ın uygulanmasından), çile (uygulamalarından) ve hediyelerden (sunulmasından) doğan meyveler ya da hak edişler ne olursa olsun, bunu (bu yolları) bilen Yogi tüm bunların ötesine gider; ve yüce ilksel meskene ulaşır.

Bhagavat Gita,Bölüm 07

BİLGELİK VE FARKINDALIK YOGASI

Krişna:

1.Ey Arjuna, aklını Bana vererek, yoga uygulayarak ve Bana sığınarak, Beni tamamen ve şüpheye düşmeden nasıl bilebileceğini dinle!

2. Sana bu bilginin tamamını direkt farkındalık ile birleştirerek vereceğim, bunu bildikten sonra, burada bilinmesi gereken başka bir şey kalmaz.

3. Binlerce kişinin içinde, belki bir kişi mükemmellik için çabalar; bu çabalayanların içinde bile belki sadece biri Beni gerçekten tanır.

4. Toprak, su, ateş, hava, esir (boşluk), akıl, zihin ve egoizm olarak Benim Doğam sekize bölünmüştür.

5. Ey koca-kollu, bunlar benim düşük seviyeli Prakriti'mdir! Bunun bu dünyayı tutan yaşam cüzü olan benim yüksek seviyeli Prakriti'mden farklı olduğunu bil.

6. Bunların ikisinin (düşük ve yüksek seviyeli Prakritilerimin) tüm varlıkların rahmi olduğunu bil. Bu sebepten dolayı, Ben tüm evrenin kaynağıyım ve çözülmesiyim.

7. Ey Arcuna, Benden daha yüksek seviyede hiç bir şey yoktur! Kıymetli taşların bir ipe geçirilmesi gibi, herşey sıra sıra Bana bağlanmıştır.

8. Ey Arcuna, Ben sudaki lezzetim. Ben aydaki ve güneşteki ışığım; Ben tüm Vedalardaki Om hecesiyim, esirdeki sesim ve insandaki erkekliğim.

9. Topraktaki güzel kokuyum ve ateşin parlaklığıyım, tüm varlıklardaki yaşamım; ve Ben çilekeşlerin çilesiyim.

10. Ey Arcuna, Beni tüm varlıkların ebedi tohumu olarak bil; Ben zekilerin zekasıyım; ihtişamlı nesnelerin ihtişamıyım Ben!

11. Güçlülerin arzu ve bağımlılıktan yoksun gücüyüm, ve Ben (tüm) varlıklarda, Dharma'ya ters düşmeyen arzuyum, ey Arcuna!

12. Arı, hareketli ve durağan olan her varlığın Ben'den türediğini bil. Onlar Ben'dedir, yine de Ben onlarda değilimdir.

13. Doğanın üç değerinden (guna'lar) çıkmış bu Doğalarla (durumlarla) yanılsanmış olduğundan, tüm bu dünya Ben'i onlardan ayrı (gunaların üstünde olduğumu) ve değişmez olarak bilmez.

14. Doğrusu, (doğanın) değerler(in)den yapılmış Benim bu ilahi yanılsamamı aşıp geçmek zordur; bu yanılsamayı sadece Bana sığınanlar aşıp geçebilir.

15. İnsanların en geri tabiatlısı olan kötülük yapanlar ve yanılgı içinde olanlar Beni aramazlar; yanılsama yoluyla bilgisi yok edilmişler ifritlerin yolunu takip ederler.

16. Ey Arcuna, Beni seven ve hürmet eden erdemli kişiler dört çeşittir! Istırap çekenler, bilgi arayanlar, zenginlik arayanlar ve bilgeler, ey Bharataların efendisi!

17. Bunların içinde, şaşmaz değişmez bir şekilde her zaman Bir olana adanmış olan bilge aşar geçer (en iyisidir); çünkü Ben bilge için fazlasıyla değerliyimdir ve o da Benim için değerlidir.

18. Gerçi, tüm bunlar yüce gönüllü varlıklardır; ama Ben bilgeyi Kendi Özbenim sayarım; çünkü o, şaşmaz değişmez bir akılla, yüce hedefi olarak sadece Bana yönelir.

19. Bir çok doğumdan sonra bilge kişi, herşeyin Vasudeva (içsel Özben) olduğunun farkına vararak Bana gelir; böyle büyük bir ruhu (Mahatma) bulmak çok zordur.

20. Bilgeliği bu veya şu arzuyla sarsılanlar kendi doğalarına uygun bu veya şu ayini izleyerek diğer tanrılara giderler.

21. Adanmış kişinin saygı ve sevgi göstermek için inançla arzuladığı biçim ne olursa olsun, onun bu inancını Ben sağlam ve sarsılmaz yaparım.

22. Bahşedilmiş bu inançla kişi, ona (o biçime) saygı ve sevgi gösterir ve ondan arzuladığı şeyleri sağlar, (ama aslında) bu varlıklar (sadece) Benim tarafımdan takdir edilirler.

23. Doğrusu, kıt zekaya sahip bu kişilerin elde ettiği ödüller (meyveler) geçicidir. Tanrılara sevgi ve saygı duyanlar onlara giderler ama Bana adanmış olanlar Bana gelirler.

24. Benim yüksek seviyeli, değişmez ve en mükemmel doğamı bilmeyen aptallar, Tezahür etmememiş olan Ben'i tezahür etmiş olan olarak düşünürler.

25. Ben Yoga Maya'da gizlenmiş olduğumdan herkese (olduğum şekilde) tezahür etmem. Bu yanıgı içindeki dünya, doğmamış ve yok edilmez olan Ben'i bilmez.

26. Ey Arcuna, Ben varlıkların geçmişini, bugününü ve geleceğini bilirim, ama kimse Beni bilmez.

27. Ey Barata, arzu ve nefretten doğan zıt kutupların yanılgısından dolayı, tüm varlıklar doğumda yanılgıya tabiidir, ey Parantapa!

28. Ama, günahları son bulmuş ve zıt kutupların yanılgısından kurtulmuş erdemli fiilde bulunan kişiler, andlarında şaşmaz değişmez olarak kalarak, Bana saygı ve sevgide bulunurlar.

29. İhtiyarlıktan ve ölümden kurtulmak için çabalayanlar, Bana sığınarak, Özben'in ve tüm fiillerin tam bilgisi olan Brahman'ın tamamen farkına varırlar,

30. Beni Adhibhuta (elementlerle ilgili olan), Adhidaiva (tanrılarla ilgili olan) ve Adhiyajna (kurbanla ilgili olan) ile bilenler, şaşmaz değişmez bir akılla, ölüm anında bile Beni bilirler.